Payas ilçesine giriş yaptığınızda insanların sıcak karşılamalarına inanamayacaksınız. Otostopla Hatay’a giderken yol üzerinde indiğimizde tesadüfen gördük Külliye tabelasını ve anayola çok yakın olması sebebiyle sapmaya karar verdik. Tam çantalarımızı emanet etsek mi diye düşünürken birisi bizi aracıyla götürmeyi teklif etti. Külliyeye vardığımızda külliye odalarının belediyeye tahsis edildiğini ve herkesin kapısının açık olduğunu görmek bizi mutlu etti. Çok geçmeden yanımıza bir personel geldi kalacak oda açabileceklerini söyledi rotamızdan sapamayacağımızı soylesekte en azından yemeğimizi yemelisiniz dediler ve biz yemek yerken külliye tarihini anlattılar. Gördüğüm kadarıyla yıllarda geçse Payas halkı külliyenin niyetini sürdürmekte kararlı.
Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi;
İstanbul – Halep – Sam – Hicaz yolu üzerinde, Hac ve Ipek Yolu kervanlarının kesistigi noktada yer alan bir menzil külliyesi olarak insa edilen bu eser, devrin kudretli sadrazamı Sokollu Mehmet Pasa tarafından 1574 yılında Mimar Bası Mimar Sinan’a yaptırılmıstır. Payas’taki Külliye, Türk – Islam Mimarisi’nin en güzel ve en güzide eserlerinden birisidir. Insa tarihi, Mimar Sinan’ın “ustalık eserim” dedigi Edirne Selimiye Camii ile es zamanlı olması sebebiyle, bu nadide eser onun mimarlık birikiminin bir özetidir. Payas, Ipek Yolu ile Haleb’e gelen malların denize ulastıgı bir liman olarak, Kıbrıs ve Akdeniz ülkelerine sevk edildigi yer idi.
Külliye bu güzergahı kullanan Hacı Kervanları ile ticaret kervanlarının, limanın ve askeri birliklerin emniyetini saglamak ve konaklamalarını karsılamak amacıyla II. Selim’in saltanat döneminde insa edilmis, Anadolun en büyük külliyesidir. Külliye, 13.000 m2 lık bir alana oturmustur, Külliye’yi olusturan ana omurga kuzey-güney dogrultusunda 48 dükkanlık ‘’Arasta’’ dır. Arasta dogusundan,‘’Han’’, ’’Tabhane’’, ’’Imaret’ e açılırken, batısından ise medresesi içinde bulanan‘’Cami’’, ’’Sübyan Mektebi’’ ve ‘’Kale’’ye açılmaktadır. Yine arasta içerisinden ulaştığımız batı kanadında bulanan ‘’Çifte Hamam’’ ise Külliye’nin yapı grubunu tamamlayıcı bölümüdür. Arasta’nın tam ortasında bulanan ‘’Dua Kubbesi’’ bütün yapıları kuzey-güney ve dogu-batı ekseninde birleştiren yapı öğesi olmustur.
Külliyenin günümüze sağlam olarak gelen bir tane kitabe bulunmaktadır. Arastanın içinde bulunan hana giriş sağlayan taç kapının üst bölümündeki kitabenin çevirisi asagıda verilmistir:
“Alemin kendisi ile övündügü ve güzel ahlak sahibi Süleyman’ın oglu Sultan Selim’in veziri; Bu fani dünyanın geçici oldugunu anladı ve bayragının daimi olamadıgını ve bu dünyanın mihnetlerde bir cehennem oldugunu görerek; Allah rızası için bu hanı yapıp vakfetti ve böylece daha dünyada iken ahiretini mamur eyledi. Allah bu emsalsiz hayrı kabul ede, dogrusu bu ki böyle hayrı herkese nasip etmez. Bu eserin sahibi tarih düsürüp dedi: ben allah rızası için bu hanı yolcularına vakfettim.928H./1574M.(ebcet hesabı ile