Bu Dünya Kültürel Mirası alanı, Kuzey Tanya platosundaki modern Etiyopya medeniyetinin seçkin bir tanığıdır. Gondar dönemi tarzının özellikleri, başkentte 17. yüzyılın başlarında görüldü. Bu tarz sonradan Etiyopya mimarisine uzun süreli bir şekilde damgasını vurmuştur.
2.300 metreden daha yüksek bir rakımda ikiz dağ akarsuları tarafından çevrelenmiş olan Gondar, atalarının çoğunun hayat tarzı olan göçebelikten yorulan İmparator Fasil tarafından kuruldu. Fasil’in 1636 yılında başkent yaptığı Gondar kenti 1864 yılına kadar başkent olarak kaldı. Kent, sahip olduğu çok sayıda Ortaçağ kalesinin yanısıra kiliselerinin tasarımı ve süslemeleriyle ünlüdür.
Sonradan yapılan kaleler ile çevrelenen ve günümüzde otsullarla kaplı bir alanda ayakta duran ana kale, Fasil’in emriyle 1630’lı yılların sonları ile 1640’lı yılların başındaki süreçte inşa edilmiştir. Büyük kuleleri ve uzaktan görülebilen burçları ile bir parça Ortaçağ Avrupasına benzemektedir. Fasil’in, yaptırmış olduğu bu kalenin yanısıra kente çok sayıda yapı inşa ettirmiş olduğu söylenmektedir. Fasil’in inşa ettirmiş olduklarının belki de en eskisi “Yumurta Kalesi”dir (the Enqulal Gemb).
Yumurta şeklindeki kubbeli çatısı nedeniyle kaleye bu isim verilmiştir.
Kentin, Qaha Irmağı kıyısındaki kuzeybatı sınırlarının dışında, bazen Fasil ile ilişkilendirilen çok güzel bir bina vardır:
Banyo Sarayı
Yakınındaki ırmaktan bir kanal ile su sağlayan dikdörtgen bir su havuzunun bir kenarında ve içinde yer alan bina, iki katlı burçlu bir yapıdır. İskele kemerler üzerinde duran Banyo Köşkünün, bir kısmı savunma amaçlı olarak yükseltilebilen bir taş köprü ile ulaşılan çok sayıda odası bulunmaktadır. Mimariye büyük ilgi duyan İmparator yedi kilise ve çok sayıda köprü yaptırmıştır.
Fasil’in torunu olan Büyük Iyasu oldukça faaldi. Iyasu’nun kalesi, o zamanlarda, Süleyman’ın evinden daha güzel olarak nitelendiriliyordu. İç duvarları fildişi, aynalar ve palmiye ağaçları resimleri ile süslenmişti. Kalenin tavanı altın varak ve değerli taşlar ile kaplıydı. Iyasu’nun en kalıcı başarısı “Debra Berhan Selassie Kilisesi”dir (Kutsal üçlemenin ışığı). Dışardan düz, sap ve sazdan dam örtülü ve dikdörtgen görünen Debra Berhan Selassie’nin iç kısımlarına marvelously tarihsel dini sahneler resmedilmişti.
Kuzey duvarına, çarmıha germenin (crucifixion) üstünde bulunan kutsal üçlemenin bir tasviri hakimdir. Güney duvarının konusu Meryem Ana’dır (St. Mary). Doğu duvarının konusu ise İsa’nın hayatıdır. Batı duvarında büyük azizler yer almaktadır: şaha kalkmış beyaz bir atın üzerindeki St. George kırmızı ve altın rengindedir.
Birçok tarihçi tarafından Bakaffa’nın halefi olan Iyasu II’nin tam otoriteye sahip olan en son Gondar İmparatoru olduğu düşünülmektedir. Iyasu II’nin saltanatı zamanında ana saray bireşiminin dışındaki bir dizi yeni bina üzerinde çalışma başladı. Kral ayrıca, Kweskwam* olarak bilinen kent merkezinin kuzeybatısındaki tepeleri imar etti. (Meryem Ana evinden sonraki Kweskwam olarak da isimlendirilmektedir).