Otostopla Gezmek : Çiçeği Burnunda bir Otostopçu’nun İzlenimleri

Otostopla Gezmek

Otostopla Gezmek konusuna giriş yapmadan önce kamp konusundan bahsetmek isterim. Kendimi bildiğim ilk andan on sekizli yaşlara kadar her yaz ailemle kamp yapardık. Bu bizde bir aile geleneği haline gelmişti. Haliyle bir kamp severlik ve kampa aşinalık çocukluktan itibaren mevcuttu. Ben buna, hayatımda bana çok şey katan bir artı olarak bakıyorum. Kamp yapmak ne kadar aşina olduğum bir şeyse otostopla seyahat etmek konusu da bir o kadar bana yabancıydı ki bırakın otostopla uzun yol kat etmeyi daha önce kısa mesafe dahi otostop yapmış biri değildim. Çevremde otostopla seyahat eden çokça gezgin arkadaşım olsa da kendimin asla yapamayacağımı düşündüğüm bir aktiviteydi otostop. Bir gün otostopla seyahat etmenin de bana çok şeyler katan bir şey olacağı aklımın ucundan dahi geçmezdi.

 

Otostopla Gezmek Konusunda Ön Yargılar

Otostop yapmayan bizlerin aklına gelen ilk şey “güvenlik” oluyor. Nasıl başınıza bir şey gelmiyor? Hiç korkmuyor musunuz? Kendimin de otostop deneyimi yokken sormuş olduğu bu sorular o kadar sık soruluyor ki. O an anlıyorum ki insanların ortak bir takım kaygıları var. Otostop yapmayan hemen herkes otostopun güvenliği konusunda bir endişe barındırıyor. Bu endişenin arka planına bakmaya çalışıyorum eğer bu endişenin arka planını anlayabilirsem bu endişenin yerli veya yersizliğini de sorgulayabilirim dedim ve üzerinde uzun uzun düşündüm.

Biz insanlarda her şeyin kötüsünü beklemek gibi bir kötü huyumuz var. Aslında bu bizim beynimizin bir savunma mekanizmasıdır. Televizyonlarda, Gazetelerde sürekli olarak gördüğümüz tüm kötü olaylarda olduğu gibi tehdidin ve tehlikenin her daim bizi bulabileceğini bilinçaltımıza yerleştiriyor.

Sokakta darp edilen, tecavüz edilen, öldürülen insanlar.. Askıntılık, sarkıntılık yapanlar, tacizciler vs.  Medyada o kadar kötü şeyler görüyor ve duyuyoruz ki; beynimizin bir şeyi iyi yönüyle değerlendirmemesi için gereken her şey önümüze sunuluyor. Elbette bu olaylar ne yazık ki yaşanıyor bu bir gerçek bunları göz ardı etmek, önemsizleştirmek mümkün değil.  Ancak, yaşanmış kötü bir şeyin insanlığın geneline mal etmek de yanlış. Evet.

Kötü şeyler oluyor. Ne yazık ki olmaya da devam edecek. Ancak gerçeği yüksek sesle söylemeliyiz!

 

Bu dünyada kötü şeylerin yanında harika şeyler de oluyor!

Beynimiz çok enteresan kompleks bir makinedir orası kesin.  Birbirini takip eden bir dizi çok güzel şey yaşanır bundan büyük memnuniyet duyar ve bundan keyif alırsınız. Tek kötü bir şey yaşanır ve iyi olan onca şeyi yaşanan tek kötü bir hadise tüm iyi şeyleri silip atar.  Konu dışı ama benzer diye örnek vermek istiyorum İlişkilerimizde de bunu yaşıyoruz. Harika bir birlikteliğimiz vardır yaşanan onca güzel şeyler varken tek kötü bir hadise yaşanan onca güzel şeyi yok eder.

Buna ne yazık ki biz izin veriyoruz.

Deneyimlediğimiz yada bir başkasının deneyimleyip kendisinden veya çevresinden duyduğumuz/okuduğumuz kötü bir olay veya bir hadise karşısında hissettiğimiz şey;  genel olarak insanların kötü olduğudur. Doğrudan bu sonuca varıyoruz.

Tüm bu önyargılar bizi sürekli tetikte tutuyor. İlk otostop deneyimi öncesinde ki hissiyatım bu yöndeydi. İnsanların çoğunlukla kötü olduğu ve hoş olmayacak şeyler yaşayacağımı düşündürürdü.

Otostopla Gezmek : İlk Otostop Deneyimi

Öncelikle biz çiçeği burnunda otostopçular çok şekeriz. Ne yapacağımızı bilmediğimiz için ilk etapta biraz şaşkın biraz da heyecanlıyız. Ama bu durum çok uzun sürmüyor ilk 5-10 otostopumuzdan sonra daha rahat tavırlar sergilemeye başlıyor daha özgüven dolu hale geliyoruz.

Yaptığımız yol binlerce kilometreyi bulunca yol boyunca yaşadıklarımız, izlenimlerimiz bize otostop konusunda tamamen tecrübeye dayalı çok güzel bilgiler sunuyor. Size bunlardan söz etmek istiyorum.

Enerji çok önemli

Öncelikle empati yapmaya çalışın. Sizi aracına kabul eden insan da tıpkı sizden farksız. Hiç tanımadığı biri ile etkileşim içine girecek. Şartlar sizin için de sizi aracına alan insan için de tamamen eşit. İnsanların, pozitif enerji yayan insanlara çekilmesi bir gerçek bunun siz de farkındasınızdır. Çevrenizde gülümseyen, neşeli ve enerjik insanlar dikkatinizden kaçmıyordur. Bu herkes için geçerli. Bazı zamanlar oluyor, yorgun, bitap düşüyor ve enerjimiz düşüyor. Buna çoğu kez denk geldik. Böyle anlarda yaydığımız negatif enerjiden diye düşünüyorum zaten kötüye giden gün daha da kötüye gitmeye başlıyor. Böyle durumlarda biz açıyoruz neşeli bir müzik yüzümüz gülmeye, pozitif enerjiyle dolmaya başlıyoruz ve o da nesi sanki evren bu enerjinin mükafatını veriyor. Bazen hiç parmak dahi kaldırmadan araç yanımızda beliriveriyor.

Pencereden bakan iki çift  göz, yol ne tarafa gençler? Sorusu dökülüyor ağızlarından. Her şey daha iyiye gitmeye başlayınca daha da enerjiyle doluyorsunuz. Sanki bir haznemiz varmış gibi boşalan onca enerji geri depolanıyor ve bu enerji ile yola takılıp kaldığınız yerden tam gaz devam ediyorsunuz.

Güzergah ve Rota planlaması işinizi kolaylaştırır

Bazı gezginler “yol nereye giderse ben de oraya” tadında da gezebiliyorlar. Bu da gezmek için heyecan verici bir yöntemdir. Ancak çiçeği burnunda taze bir otostopçu gezgin iseniz işe ilk olarak Güzergahınızı/rotanızı planlayarak başlayın.

Şöyle ki; bazen yol sizi trafiğin çok seyrek aktığı bir yere götürür burada uzun saatler yolda kalabilirsiniz. Bundan kaçınmak için bir rota planlaması yaparsanız şayet nerede yola başlayıp nerede inmeniz gerektiği konusunda daha planlı olursunuz.

Reklamsız gezinti için

Uzun yol sehayat ederken mümkün olduğunca Anayollardan (D400 Karayolundan) çok fazla sapmayın

Bazen sizi aracına kabul eden kişi,  gittiğiniz güzergah yönünde gidiyordur ama gittiği güzergah D400 karayolundan iç kısımlarda seyredecek olabilir. Böyle durumlarda aracına alan kişiden rica edin sizi D400 karayolu üzerinde gittiği en son noktada indirsin. O vedalaşmaları yapmak konusunda çelişki içinde kalmayın.  Zira, D400 karayolundan koptuğunuzda otostopla araç bulmak karayolunda bulmaya nazaran daha zor olacaktır.

 

Tartışmaya Katıl

Reklamsız gezinti için

İlanları Karşılaştır

Karşılaştır