Bakışlarıyla insanları taşa çeviren kötücül bir yaratık mıydı, yoksa bir zamanlar güzelliğiyle tanrıçaları bile kıskandıran masum bir genç kız mıydı? Mitolojinin yılan saçlı dişi anti-kahramanı medusa’ya haksızlık ediyor olabileceğimizi hiç düşündünüz mü?
Büyükçe, yuvarlak bir yüz, biçimli, hafifçe aralanmış dudaklar, üzülmüşcesine kıvrılıp aşağıya sarkan kaşlar ve kaşların altında bizim görmediğimiz bir yerlere dalmış gitmiş kederli gözler… Ve bir de kıvır kıvır aşağıya sarkan saçlar.
Ama iyice bakınca onların saç kıvrımları değil de kıvır kıvır yılanlardan oluşan bir küme olduğunu görüyorsunuz. Anadolu’daki İon tapınakları içinde en büyük ve zengin olanı Didim’deki Didima Apollon Tapınağı’nın bahçe kısmında, girişin sağında yer alan bu baş figürü (aşağıda) kimilerine ürkütücü gelebilir, kimileri için ise trajik bir öyküyü hatırlatmaktadır.
Öykünün kahramanı, Yunan mitolojisinin bereketli topraklarında kendisine yer bulmuş bir figür. Malum, Yunan mitolojisi son derece zengin bir yelpazeye sahip. Olympos’un ölümsüz, önemli tanrıları, Olympos’un daha az önemli tanrıları, yarı tanrıları, sularda, yeraltında yaşayan tanrılar ve bu dünyaların önemliönemsiz, ölümlü-ölümsüz, çeşit çeşit mahlukatı… İşte bunlardan biri de yeryüzünde yaşayan, ne insan ne de tanrı olan yaratıklar arasında yer alan ‘Gorgonlardı’.
Üç kız kardeş olan Gorgonlar arasında tek ölümlü olan Medusa’ydı ve bu durum kaçınılmaz olarak onun öyküsünün de sonunu getirecekti. Bakışları insanı taşa çeviren kanatlı yaratıklar; Gorgonlar’dan yılan saçlı Medusa hakkında mitolojide birkaç rivayet bulunuyor.
Ancak hepsinin bir ortak noktası var ki; o da Medusa’nın, Argos Kralı Akrisios’un kızı Danae ile tanrılar tanrısı Zeus’un oğlu olan Perseus tarafından başı kesilerek öldürüldüğü… Ve Medusa’nın kanından kanatlı at Pegasos ve Khrysaor’un doğmuş olduğu…
Athena’nın gazabı
Gelelim ‘korkudan taş kesildim’ deyiminin müsebbibi olan Medusa’nın, çekinmekten çok belki de üzülmemiz gereken halinin öyküsüne… Medusa, çok güzel bir genç kızdır. Tanrıları peşinden
koşturan bu güzellik abidesi, Yunan mitolojisinde haset, bencillik, kıskançlık, fitne, öfke gibi insani zaaflarıyla her türlü karışıklığa sebebiyet veren tanrıçaları da fazlasıyla rahatsız etmektedir. Zeus’un en sevdiği kızı tanrıça Athena da, Medusa’dan pek haz etmemektedir.
Denizlerin ve yeraltı ırmaklarının efendisi tanrı Poseidon da Medusa’ya hayranlık duymaktadır. Öylesine başı dönmüştür ki, günün birinde Athena’nın tapınağında Medusa’ya zorla sahip olur.
Aşırı gururlu, duygusuz Tanrıça Athena, bu durumu kendisi için aşağılayıcı bulur ve Medusa’yı, ‘Gorgon’ yaparak cezalandırır. Medusa çirkinleşmiş, saçları yılana dönüşmüştür. O artık yüzüne bakanların taş kesildiği bir ucubedir. Bununla da yetinmeyen Athena, Perseus’a yardım ederek ona Medusa’nın başını kestirir.
Medusa ölürken ondan sıçrayan kan damlaları Libya çöllerine düşer ve yılana dönüşür. Perseus, Medusa’nın kesik kafasını alır gider. Athena ise onun iki damla kanını, Atina kralı Erekhtheus’a hediye eder. Bu iki damladan biri öldürücü bir zehir, diğeri ise tüm hastalıklara deva olan bir panzehirdir.
Vaat edilen baş
İşte olaylar örgüsünün zincirleme uzayıp gitiği bir öykü… Yunan mitolojisinde hikayeler hikayelere bağlanır ve zaman zaman birbirinin içine geçer. Perseus’un öyküsünde olduğu gibi… Medusa adı bu olaylar örgüsünün bir köşesinde karşımıza çıkar. Özetleyelim: Argos Kralı Akrisios, doğacak torununun günün birinde kendisini öldüreceğini öğrenir.
Kızı Danae’nın bir oğlu olunca, onu ve torunu Perseus’u bir sandığa koyarak denize attırır. İyi yürekli balıkçı Diktys ve karısı tarafından kurtarılan ana-oğul onlarla birlikte yıllarca yaşar. Balıkçının kardeşi ve o ülkenin kralı olan Polydektes, Danae ile evlenmek ister ve hazırlıklar başlar. Haliyle evlenmek üzere olan krala hediye vermek gerekir ama gelgelelim Perseus’un verecek bir şeyi yoktur. Aklına kralın ‘dünyada en çok istediği şeyin bir Gorgon başı’ olduğu gelir ve krala Medusa’nın başını getirmeyi vaat ederek yollara düşer.
Olympos’un iki tanrısı Athena ve Hermes, genç adama yardım ederler. Büyülü başlık, kanatlı sandallar ve büyülü bir çantayı ele geçirdiği nice serüvenden sonra Perseus, Gorgonlar’ın yaşadığı adaya varır.
Şans bu ya, adaya vardığında Gorgonlar’ın üçü de uyumaktadır. Bu sırada Athena yanında belirir ve ona bir kalkan vererek, “Gorgon Medusa’ya yaklaşırsın ama yüzüne bakamazsın. Bu kalkan ayna gibi parlar. Kalkana bakarak varırsın Medusa’nın yanına; yine kalkana bakarak başını kesersin.” der ona. Kalkana bakan Perseus, Gorgonlar’ı rahatlıkla görür. Athena, “Sthenno ve Euryale ölümsüzdür.” diyerek ölümlü Medusa’yı işaret eder.
Perseus usulca yaklaşır ve Hermes’in verdiği keskin kılıçla bir vuruşta keser Medusa’nın başını, büyülü çantaya koyar. Kardeşlerinin çığlığına uyanan Gorgonlar, Perseus’u kovalamaya başlarlar. Büyülü başlığı giyen Perseus görünmez olur. Gorgonlar, homurdanarak adalarına geri dönerler. Medusa ölür ama Perseus’un öyküsü sürer. Mitolojide Perseus’un, Medusa’nın kestiği kafasını Athena’ya hediye ettiği; savaşçı tanrıçanın, Medusa’nın kesik başıyla kalkanını süslediği de geçer.
Apollon tapınağı’nın incisi
Kendisine bakanları taşa çevirme gücüne sahip olması ile mitolojide, günümüzde ise sinema ve edebiyatta bir bakıma anti-kahraman olarak yerini koruyan Medusa, Didima Apollon Tapınağı’nın ve Didim’in önemli sembollerinden biri. Böyle bir gücü temsil etmesi nedeniyle, Medusa kabartma ve resimlerinin özel yapıları her türlü kötülükten korunmak için kullanılması şaşırtıcı olmasa gerek. Eski Yunan’da kehanet merkezi olarak özel bir değere sahip olan ve mukaddes emanetleri, zengin hazineleri, kutsal suyu ve kutsal koruluğu ile tanınan Apollon Tapınağı’ndaki Medusa figürünün, koruyucu rolü nedeniyle burada bulunduğu anlaşılıyor.
Tapınakta ayrıca çeşitli nedenlerle yarım kalmış bir çok Medusa figürüne rastlamak da mümkün. Mitolojik kahramanlar olan üç dişi Gorgon’un en talihsizi şüphe yok ki Medusa…
Eski çağlardaki insanlar, kendilerini kötülüklerden koruyacağına inandıkları Medusa’dan medet umarken, o başını Perseus’tan koruyamamış ne yazık ki. Şimdi karar verin, Medusa’dan korkalım mı, yoksa acıyalım mı? İyisi mi boşverelim buna ve mitolojinin bereketli topraklarından fışkıran bu hikayelerin büyüsünü içimize sindirip tadını çıkaralım.