KAMPTA AYIDAN KORUNMA
Sevgili kamp severler merhaba, bu yazım ile birlikte size kulaktan dolma bilgilerle değil bizzat yaşayıp tecrübe ettiğimiz, kuşku götürmez gerçeklikteki bilgilere dayanarak Kampta ayıdan korunma nasıl sağlanır bunları önem derecelerine göre size aktaracağım.
Öncelikle nasıl bir tecrübeden söz ettiğimi anlamanız için aşağıda verdiğim videodan Artvin’in Şavşat ilçesinde yer alan Karagöl kampımızı bir güzel basan yaşları 1 ile 2 arasında tahmin ettiğimiz 3 tane ayıdan birinin görüntüsünü izleyerek Ayı’ların gayet de insanların bulundukları yerlere rahatlıkla gelebildiklerini göstermek istiyorum. Bu ayılarımız ne yanmakta olan ateşimizden ne de üzerine doğru yaktığımız aracın uzun farlarından rahatsızlık duymaz bir şekilde rahatça, gelmiş olduğu şeyi yapmaya aldırış etmeden devam etti. Yazının ileri kısımlarında yanlış veya eksik bilinen gerçeklere değinmeden önce aşağıdaki başlıklarla konuyu biraz irdeleyelim.
Ayılar nasıl bir yerden geldiler?
Daha önce Şavşat Karagöl’e gidenleriniz bilir. Karagöl ormanların arasında yer alır. Dolayısıyla bu geniş ormanlar ve hatta gölün kendisi dahi ayıların rahatlıkla gezip dolaşabildiği onların doğal yaşam alanıdır. Ve ayılar tam da tahmin ettiğiniz üzere orman içerisinden geldiler. Ayılar tembel hayvanlardır orman içlerinde yürürken de daima en kolay ve en kestirme yolları tercih ederler. Nitekim ayıların geldiği yolun orman içinde ilerleyen bir patika yol olduğunu gördük. Belli ki ayılar sürekli aynı yolu kullanmayı tercih etmişler.
Ayılar niye geldiler, neye geldiler?
Ayılar niye geldiler sorusunun cevabı açlık. Neye geldiler sorusu ise bir önceki sorunun cevabına paraleldir. Ayıların geldikleri şey, kamp yaptığımız yerde bulunan ve gündüz vakti piknikçilerin arkalarında çöp kutularına bıraktıkları atık yiyeceklerdi. Ayılar için bu yiyecekler kolay ulaşılabilir olduğundan ilk tercihtir. Ayılar avlanmak yerine daima hazır yiyecekleri tercih ederler.
Ateş yakmak tek başına yeterli değildir
Vahşi hayvanlardan korunma yöntemi olarak ilk duyduğunuz şey “Ateş yakın” olmuştur. Bu yanıtlara her mecrada sıklıkla denk geliyorum. Ama ne yazık ki bu bilgi yanlış değil ama “eksik bilgi” dir. Ateş sizi tek başına vahşi canlılardan koruyamaz. Kaldı ki videoda gördüğünüz kamp yerinde 10 tane çadır kurulu ve aktif olarak yanmakta olan kamp ateşleri mevcuttu. Aç bir hayvan, en temel ve en korku tanımaz olan hayatta kalma dürtüsü ile ateş falan dinlemez arkadaşlar. Bu sebeple ilk olarak “Ateş” ile korunabileceğiniz bilgisi eksik bir bilgidir.
Yiyecekleri kendinizden mutlaka uzat tutmalısınız!
Vahşi canlıları insanların yakınlarına kadar getirmeye iten tek şey, aç olmaları ve hayatta kalma iç güdüleri ile yiyeceklerin peşine düşmeleridir. Esasen bizimle hiçbir işleri yoktur. Ancak yiyeceği ile kendisi arasında bizi bir engel veya kendisine karşı bir tehdit olarak algıladığı an saldırır. Dolayısıyla çadırın içinde, yakınlarında katiyen yiyecek kokusu olmamalıdır.
Yiyecekleri çadırımızdan uzakta tutacağız ama nerede? Evet anlıyorum. Onca yiyecek stoğunuzu riske etmek istemiyorsunuz. Ancak yiyecek riske etmek ile hayatınızı riske etmek arasında incecik bir çizgi var. Çünkü burada vahşi yaşamdan söz ediyoruz. Ben olsam yiyecekleri riske ederdim! Sizde öyle yapmalısınız.
Yiyeceklerinizi korumalı bir çanta ve bir ip ile sağlam bir ağacın yüksek bir dalına asabilirsiniz. Bu yiyeceklerinizi koruyacaktır.
Yiyecekleri uzakta tuttunuz ama üzeriniz yemek kokuyor!
Ne yazık ki bu sorunun cevabına yine “hayır” diyeceğim. Başında mangal yaptığınız ateşten üzerinize sinen yemek kokusu da vahşi bir hayvan için cezbedicidir. Sonuç olarak yabani bir hayvanın aldığı koku yemek kokusudur. Bu koku ha yemeğin bizzat kendisinden gelmiş ha üzerinizdeki t-shirt veya eşofmandan bunun hiçbir önemi yok. Hayvan, aldığı kokuya tepki gösterecektir kokunun nerenin üzerinden geldiği bilgisinin hayvan için bir önemi yoktur.
Kampa gidiyorsanız mutlaka kolay yıkanır/kurur bir kıyafetiniz olsun. Bunu yemek yaparken kullanıp, işiniz bittiğinde yemekleri saklayacağınız yerde bu kıyafetleri de saklayın. Üzerinize yemek kokusu sinmemiş temiz giysiler giyin. Katiyen üzerinize yemek kokusu sinmiş bir kıyafetle çadırınıza girip uyumayın.
Yemek için yaktığınız ateşi uzakta yakın, korunmak için yaktığınız ateşi ise yakın
Hayvanlar ateşten korkarlar buna kabul. Ama ilk olarak dediğim gibi canlıların tamamında (buna insanlar da dahil) en baskın dürtü hayatta kalma dürtüsüdür. Aç bir canlı ne kadar korkuyor olsa dahi bu dürtü karşısında en büyük korkularına dahi karşı gelebilir. Dolayısıyla ateş başına yaptığınız yemek ateşe rağmen aç bir hayvanı cezbedebilir. Yemeğinizi çadırınızdan en azından 80-100m uzakta bir yerde ateş yapıp burada yemeğinizi yiyin. Ve artıklarınızı da yine bu ateşin başına bırakın. Yemeğiniz pişerken damlayan yağların kokusu dahi sabaha kadar tüm vahşi canlıların ilgisini çekmeye yetecektir. Bu ilginin çadırınızın yanı başına taşınmasını istemezsiniz.
Çadırınızın yakınına yaktığınız ateşte ise pek tabi çayınızı demleyebilirsiniz. Ancak ateşte yiyecek katiyen pişirmemelisiniz.
Çadırınızın yakınlarında tuvalet ihtiyacınızı gidermeyin
Hayvanların birbirlerinin dışkılarını kokladığına şahit olmuşsunuzdur. İdrar ve gaita çok miktarda organik bileşen içermektedir. Garip gelebilir ancak bu kokular da vahşi canlıların merakını cezbeder. Çevrede organik bileşen kokusu varsa organik bir besin vardır mantığı ile tüm bunlar yine vahşi canlıları kendisine çekecektir.
Kampta ayıdan korunma ile ilgili merak ettiklerinizi veya yaşanmış tecrübelerinizi yorum alanında belirtebilirsiniz.
Doğa’da İlk Yardım konulu yazımıza dilerseniz buradan ulaşabilirsiniz.